26 Ocak 2016 Salı

TÜRK ERKEKLERİNİN RUS KADINLARINA BAKIŞI- BÖLÜM 2

İkinci grupta yer alan, bir nedenden (bu neden çoğunlukla çalışmaktır) Rusya’da yaşamış Türk erkekleri çok daha farklı bir gözle bakar Rus kadınına. Bu kez de Rus kadını en iyisidir! Asıl cefakar, fedakar ve bir ömür geçirilecek kadınlar onlardır. Kime kıyasla? Türk kadınlarına! Bu erkekler de Türk kadınlarını hunharca eleştirmekten çekinmez. Türk kadını kaprislidir, sürekli şikayet eder, yorar adamı. Bir şey beğenmez, hiç bir şeyden memnun olmaz.
Çok derse azdır
Az derse yoktur
Yok derse vardır
Ne konuşsa kardır!*
Burnu havadadır, şımarıktır.  
Oysa Rus kızları öyle midir? Erkeğini sever, sayar, sahip çıkar.  Erkeğine sesini yükseltmez, onu memnun eder, sadıktır, hoştur, bakımlıdır, vs…

- “Annen de mi Rus tatlım?”
- …

Öyleyse nedir bu Rusya’ya göçen Türk erkeğinin başkalaşım hikayesi? Hayatının bundan sonraki döneminde Türk kadınlarını yaftalaması, acımasızca eleştirmesi?

Gurbettedir, yalnızdır, Türkiye’ye göre iyi para kazanmaktadır fakat bunun için çok da çalışmaktadır. Evde ne yemek ne de ütülü gömlek vardır. Rus kızları güzeldir, ilgilidir, alımlıdır! Canım cicim ayları, önce diş fırçası derken Türk erkeği kendini Rus sevgilisiyle aynı evde yaşarken bulur! Sevgi, aşk, beraber olma… Bunlar elbet vardır da bir gerçek daha vardır bu hızlı taşınmanın altında.  Özellikle St Petersburg ve Moskova’da ev kiraları oldukça yüksektir. Bir Rus maaşının tek başına ev kirasını karşılaması zordur. Ruslar çoğunlukla birkaç kişi birlikte yaşamak durumunda kalırlar. Gelin görün ki Sovyetlerden kalma evler buna izin verecek dizayn ve büyüklükte değildir. Yani ne evlerin yapısı ne de kirası Türkiye’ye benzemektedir. Evler 3 oda 1 salon olmadığı gibi (yeni yapılan binalarda bu tarz daireler olsa da henüz yaygın değildir), bütçeye göre en makulü 1 odalı dairelerdir.

- 1 oda mı? 1 oda 1 salon mu?
- Hayır, 1 oda 1 mutfak. Ah unutmadan, banyosu da var tabii. 28-32 m2  ; hiç fena değil.
- Misafir gelince nereye oturtacağız?
- Kucağımıza.

Şansa bakın ki Türk gencinin ev kirasını çalıştığı şirket karşılamaktadır. Rus kızımız başkalarıyla aynı evi paylaşacağına (buna bazen alkolik babası ya da gösteriş düşkünü annesi de dahil olabilir), neden sevgilisinin evine taşınmasın? Zaten birlikteler, bu birlikteliği bir üst platforma taşımalarının önündeki engel nedir? Hem böylece birbirlerinin hayatını da kolaylaştırırlar. Rus kızı başını sokacağı ve sevgilisinden başka kimseyle paylaşmak zorunda olmadığı bir ev bulmuştur. Güzel restoranlarda yemek (bunun da bir bölümü şirketin organize ettiği yemeklerdir) ve Türkiye seyahatleri de bonustur! Türk yağızı ise akşam yorgun eve geldiğinde, sıcak yemek, ütülü gömlekler ve güler yüzle ödüllendirilir! Yalnızlık zor. Win-win!

Ne var ki yukarıdaki durum, başta güler yüzlülük, tüm Rus kadınları için geçerli olmadığı gibi, suratsızlık ve dırdır da tüm Türk kadınları için geçerli değildir. Zira kadın söz konusu olduğunda bu kavramlar evrenseldir. Ancak, bir başka milli boyuttan bakıldığında dindir, mahalle baskısıdır, evlenmeden olmazdır derken Türk kızının, Türkiye’de sevgilisiyle aynı evde yaşama şansı düşmektedir. Siz şimdi Fatih’de ailesiyle yaşayan bir kadınsınız; sevgiliniz de Üsküdar’da yaşamakta. Hadi bakalım! Birlikte yaşayamama durumu, başta kıskançlık olmak üzere beraberinde bazı sorunlar getirebilecektir. Çoğunlukla bir iki yıl rahat rahat birlikte yaşadıktan sonra Türk gençleriyle evlenen Rus kızlarının aksine, “Kızım daha ne kadar gezip tozacaksınız, evlenin bir an önce” diye bastıran Türk ana-babanın kızı, sevgilisiyle her yemeğe çıktığında biraz daha gerilecek ve bu gerginliği de delikanlımıza (neden hala evlenmiyoruz diye soramadan) yansıtacak ve anlamsız tartışmalarla güzel geceleri noktalayacaktır. Bu durumu birden fazla kez yaşayan Türk gencinin gözünde Türk kızları kaprislidir artık!

Türk kadınına gizliden gizliye düşman bu tutumu, başka sebepleri de olabilir mi diyerek biraz daha irdelersek…?

Türk genci özgürlüğüne düşkün bir kadına denk gelmiş olabilir. Alışkın olmadığı bu kavramı Türkiye koşullarında sindirmekte zorlanır. Sevgilisine, babasından gördüğü gibi davranamayınca içerler ve Türk kızlarının artık annesi gibi olmadığına karar verir! Başka bir senaryoda ise kendisinden daha fazla kazanan (ki bu konu günümüzde hem kadın hem de erkek için ayrı ayrı hassasiyetler taşıyan, ayrıca tartışılması gereken bir konudur) ve daha çok yorulan bir kadınla birliktedir. Akşamları evde yemek olmaması onun en Kadir İnanır yanını incitir. “Evde düzen yok” diye ağlayarak annesine şikayete koşması rastlanan bir durumdur. Rusya’da böyle şeyler daha az olur. Neden mi? Bir kere Ortodokslar; Hristiyanlığın en hoşgörülü mezhebi. Kadınları üzecek, erkeklere bizdeki gibi farklı düşündürecek dinsel sorunları yoktur. Ülkede kadınlara değer verilmekte ve saygı gösterilmektedir. Çalışan kesimin çoğunluğu kadındır fakat buna rağmen Rusların daha çok zamanları ve bununla orantılı sabırları olur. Çünkü çalışma saatleri kesinlikle Türkiye’deki ya da Rusya’daki Türklerinki gibi değil; daha insancıldır!

Bütün bu kültürel, ekonomik, dini koşullar ilişkileri, tavırları, algıları, tutumları etkiler. Meseleler daha derin ve sosyolojik inceleme gerektirir.

Muhteşem kadın özelliklerinin tüm Rus kadınları için geçerli olmadığını belirtmiştim. Beş parmağın beşi bir mi? Herkes munis, iyi huylu, erkeğine hayran olacak değil ya! Yine de tipiyle ya da kültürüyle Türkiye’de prim yapma şansı olmayan erkeklerin, su gibi kadınlarla birlikteliklerini görebilirsiniz. (Evet Murphy! Bunu da bir coğrafyaya indirgememeli…) Şaşmamalı. Paranın ana tema olduğu ilişkiler de var, erkeğini pamuklara sarmak bir yana dursun sıcak suyla haşlayan kadınlar da…  Ne İTÜlüler susup oturdular öyle… Ne Boğaziçililer telef oldu güzelliğin zalimliğinde…
E ama bu kadar güzelini, hem piyano çalıp hem yemek yapanını nasıl bulsun yağızımız? 


*Bir Ceza şarkısının sözleri; Şaşkın Oğlan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International License. Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.