Kalpaklı adam ve kürklü kadın görüntüleriyle akıllarda bir
soğuk ülkedir Rusya. Kar kalkmaz, doğalgaz bitmez, kime sorsanız “Aman yok
kışın gidilmez!”. Yakın geleceğe kadar en çok Kızıl Meydanı, St Petersburg’u,
kış olimpiyatları geçmişinden dolayı Sochi’si ve tabii ki votkası ile
tanınırken, son dönemde uçak krizi ve Putin’in kriz yönetimi (!) ile de Türk
halkının gündemine oturmuştur. Ama bunlardan ziyade bambaşka bir konu vardır
Rusya’yı geçmişten günümüze popüler yapan.
- Bu Rus kadınları ne kadar güzel yahu? Soğuk iklimden midir
nedir? Sen ne diyorsun ağabey?
- Onaylıyorum.
İşte bu son bilgi çoğu Türk insanının belleğine Antalya kelimesiyle birlikte
giriş yapmıştır. Bütün yıl güneş yüzü görmeyen bembeyaz Rusların Antalya’ya
akın ederek güneşi selamlamasını ve selamın sarhoşluğuyla gelen şaşkınlıklarını
bir türlü anlayamaz Türk insanı. Neredeyse bütün yılı karlar altında geçiren bu
toplumun sıcak iklim karşısındaki çılgın sevincini anlamlandıramaz. Yıllardır
Rusların sıcak denizlere inme isteğine karşı çıkmış Türkler, şimdi de yaz
aylarında Antalya ve çevresinin küçük bir Rusya olmasını kabullenemez. Oysa
kendisinin rezervasyon yaptıramadığı hoteller, Rusya’daki turizm acentalarında
çok çok daha ucuzdur. (En azından iki ülke birbirine düşman olmadan önce
öyleydi!) Rusların, Türkiye’nin turizm politikası (!) sayesinde her yaz ülkeye
akın ettikleri görmezden gelinir. Bölge hotelleri yaz sezonunda kendi ülke
halkına da aynı ücreti uygulasa, Antalya ve civarları Türkleşecek aslında!
(Krizi fırsata çevirmekte usta Türkler bir atakla bu yaz bu hedefi
gerçekleştirebilir sanıyorum! Neden olmasın?)
Sonuç olarak, Rus kadınlarına çoğunlukla yaz tatillerinden
veya Karadeniz’den, bazen de (özellikle ülkenin Sovyetler Birliği’nden
kapitalizme geçmeye çalıştığı yıllarda) ülkeye yapılan bayi ziyaretlerinden
aşina olan Türk erkekleri ile (bir bölümü bu erkeklerin eşi ya da annesi olan) Türk kadınlarının değişik algıları mevcuttur.
Natasha kelimesi gibi yerleşmiş kalıplar, algı düzeyinin bir örneğidir.
Natasha, artık çoğumuzun bildiği gibi, Türklerin kullandığının aksine Ayşe,
Fatma gibi yaygın bir Rus kadını ismidir! Ve bu kelime, Türkiye’de sadece
erkekler değil kadınlar tarafından da Rus kadınlarının geneli için
kullanılmaktadır.
Mevzuya her nasılsa yakından temas etmiş biri olarak gözlemlerimi iki başlık altında ele almayı uygun görüyorum. Bunlardan ilki Türk erkeklerinin, ikincisi ise Türk
kadınlarının Rus kadınına bakışına yer yer uzaktan yer yer yakından bir bakış olarak değerlendirilebilir. Anlatacaklarım GENEL algı üzerine
olup, bireysel tavırlar esas alınmamaktadır. Her milletten kadına insan gözüyle
bakan her milletten insan da (üzerine alınmasın diye söylüyorum!) tenzih edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder