27 Aralık 2015 Pazar

SAN FRANCISCO’NUN GÜNEŞLİ BİR GÜNÜ VE ALCATRAZ

Uzun sahili, köprüleri ve hareketliliğiyle en sevdiğim şehirlerden biri oldu San Francisco! Her beraber olduğumuzda yeni bir şey öğreniyorum hakkında ki bu da beni heyecanlandırıyor!

Pier 33 ve ilerisinde Alcatraz ve Angel adalarına düzenlenen feribot turları bulunuyor. Ve fakat bu turlarda çoğunlukla yer bulunmuyor! Bu turlara katılabilmek için mutlaka haftalar öncesinden bilet almak gerekiyor. Biletlere bu web sitelerinden ulaşılabiliyor:

Diyelim ki (benim gibi) bilet bulamadınız ve fakat tam da o tarihlerde San Francisco’da buluyorsunuz. Gelmişken de meşhur adaları görmek, Bay Area sularında salınmak ve köprülerin altından geçmek istiyorsunuz. Çözüm Red and White Fleet – San Francisco Cruises (ve buna benzer diğer cruiselar)

Bu cruise ile adalara çıkamıyorsunuz ama hepsinin çevresinde dolaşmak, köprülerin altından süzülmek, yelkenlere, martılara el sallamak, soğuk rüzgarı da yemek mümkün! Ayrıca birçok dilde yayın yapan bir radyo ve kulaklıkla (Türkçe seçeneği olmadığını belirtelim), geçtiğiniz her yer hakkında bilgi ediniyorsunuz. İşte o cruisedan manzaralar:
Bay Bridge - Fotoğraf: Özgür KeleşCreative Commons

Alcatraz - Fotoğraf: Özgür KeleşCreative Commons

Alcatraz - Fotoğraf: Özgür KeleşCreative Commons

Golden Gate - Fotoğraf: Özgür KeleşCreative Commons
Neden bu kadar talep görüyor bu ada turları? Adalarda merak uyandıran ne? Aslına bakarsanız, Angel Island ve Treasure Island için bunu anlamak zor. Treasure Island sonradan inşa edilmiş, özelliksiz, yapay bir ada. Angel Island ise San Francisco’dan yıllar önce kopmuş bir toprak parçası. Alcatraz’da durum biraz farklı. Bu ada insanoğlunun vandallığının sessiz bir sembolü.

1848 yılında İspanyolların yönetiminden Amerikalılara geçen adada, 1963 yılına kadar Amerika’nın en ünlü high-security hapishanesi hizmet vermiş! Adaya hapishane yapma fikri Amerikalıların yaratıcılığından olmasa gerek. Monte Cristo Kontu’nun tıkıldığı hapishane Chateau D'If'i hatırlarsınız. Demek ki insanlar tarih boyunca, kendilerine tehdit gördükleri insanları uzak adalara kapatmak suretiyle kendilerini güvende hissetmişler!

Adadaki deniz feneri, Kaliforniya eyaletinin ilk deniz feneri olma özelliğini taşıyor. Alcatraz, döneminde kaçılamaz hapisane olarak nitelendirilse de, birkaç kaçma teşebbüsü gerçekleşiyor. Bunlardan tarihte iz bırakanı Frank Lee Morris ve Anglin kardeşlerin kaçışı olmakla birlikte yüzerek karaya çıkmayı başarıp başaramadıkları halen bilinmiyor. Fakat kendilerinden bir daha hiç haber alınamamış. Yüzerek San Francisco’ya varmanın garantisi yok tabii. Ama artık her yıl “Escape from Alcatraz” yarışları düzenliyor ve sporcular adadan San Francisco’ya kadar yüzme yarışı yapıyorlar.

Bana göre adayla ilgili bir diğer trajik hikaye, hapishanede çalışanların ailelerinin de onlar için adada inşa edilmiş lojman tadındaki binalarda yaşamaları. Öyle ki çocuklar, her sabah adadan feribotla San Francisco’daki okullarına giderlermiş. Tek çıkış yolunun bu feribot olduğu mahkumlarla dolu bir adada, bir gardiyanın çocuğu olarak büyümek…

Artık hapishane müze, üzerinde ne kadar az yeşillik bulunsa da ada ulusal park olarak hizmet veriyor. İster içeri girip çaresiz ruhlara selam verin, ister kıyısından geçip gidin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International License. Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.