Şimdiye kadar sizi en iyi anlayan erkek o diye düşünerek
hayatınızın sonuna kadar onunla birlikte olma zorunluluğu duymamalısınız!
Hayatınıza sizi hiç anlamayan, anlayamayacak, bu kapasiteye sahip olmayan
erkekleri soktuysanız ve O bunlara göre bir kademe daha yukarıdaysa, bu onu
sizin ruh eşiniz yada sizi hayatta en iyi (tek!) anlayan erkek yapar mı? Bu,
biz kadınların basit yanılgısıdır. Oysa şu iki kalıp ile yola çıkmak çoğu zaman
felaketlerin başlangıcıdır: Kötünün iyisi ve idare etmek.
‘Kadın kusursuzdur’ tarzında kör bir inanışla ilerlemiyoruz
tabii ama bu iki mottoyla yola çıkmak, çoğunlukla hiç yol alamamak ile
eşanlamlıdır. Bu kavramların gölgesine saklanan ilişki hiçbir ilerleme
gösteremez. Yalnız kalmamak adına “Kimler geldi kimler geçti, O içlerindeki en
iyisi” diyerek ruhu ve isteklerini, hislerin derinliğini, düşünceleri bir
kenara bırakmak büyük yanlıştır. Aslında yeterince anlamlı olmayan bir ilişkiyi
(bazen hiç anlamı olmayan bir beraberliği), çeşitli anlamlar yükleyerek,
kutsalmış gibi kabullenmek ve göstermek daha da büyük bir yanlıştır.
Evlilik müessesesinin saplantı haline geldiği toplumumuzda,
her gün bir başka arkadaşının düğün davetiyesini alan, aile büyükleri
tarafından düzenli olarak sıkıştırılan kadının, “ne yapalım elimizde bu var”
yanılgısına düşmesi oldukça kolaydır. Özellikle bilinçte yeterli olgunluğa
erişmemiş kadın, içgüdüleri ve şefkat, tutku, sevgi arayışıyla mücadele
ederken, toplumsal yönlendirmenin etkisiyle kendini verdiği mücadeleyi kaybetmiş
olarak bir çıkmazın içinde bulmaktadır. “İdare ediyoruz işte” diyen kadınların sayısı her geçen gün artarken,
kadın dayanışması adı altında kadının
kadına yanlış desteği de birini daha ruhunun derinliklerine uzanmaktan
alıkoymaktadır.
Oysa yalnız kalmak, öğretildiği gibi korkulacak bir durum
değildir. Hatta yalnızlığın kişinin hoşuna gidebilecek elastik bir kullanım ve
geniş bir özgürlük alanı vardır. Anlaşılamamaktan, duymazdan, görmezden
gelinmektense tercih edilmesi faydalı bir durumdur. Toplumsal algıya aldırış
etmeden, kendi içine dönebilen kadın, belki ”asi, evde kalmış, ne istediğini
bilmez, hiçbir şeyi beğenmez” olarak tanımlanacak ama kendisi için en iyi olanı
bulacaktır. Bu dik duruş kadının kendi bütünlüğünü ve iç dengesini koruması
için de gereklidir.
İdare etmek yerine çok mutlu olmak çoğunlukla zor olsa da
elimizdedir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder