Gittiğimiz bölgelerdeki yemeklere değindik ancak tropikal
meyvelerden hiç bahsetmedik. Oysa Kosta Rika’daki bitki örtüsü ve iklimi düşünürsek, meyvelere değinmemek haksızlık olur!
Bana sorarsanız, meyve yelpazesi Tayland kadar geniş değil. Fakat
yine de, her kış elma, portakal yüklemesinden nasıl sıkıldığımızı göz önünde
bulundurursak, hiç de azımsanacak çeşitlilikte değil.
Kendi favorimden başlayacağım: Granadilla. Bu meyve, Kosta Rika’da en çok yediğim ve en sevdiğim meyve unvanına hak kazanıyor. Dışındaki sert kabuğu üstten açtığınızda, içeride kahverengi, çekirdekli bir sıvı buluyorsunuz ve bunu ister hüpletmek suretiyle ister kaşıkla yiyorsunuz. O
kadar tatlı ki aldığım kiloların bir bölümünde de parmağı olduğunu düşünüyorum.
Granadilla |
Granadillanin, ondan biraz büyük bir ablası var: Maracuya. En az onun kadar tatlı, sadece bulması biraz daha zordu benim için.
Kosta Rika’nın her bölümüne ayrı bir iklim ve bitki örtüsü hakim olduğundan, her meyvenin yetiştiği bölge farklılık gösteriyor. Aynı zamanda, yılın her ayı her meyveyi de bulmak mümkün olmuyor. Ananas, muz, mango
ve papayayı bunun dışında tutuyorum. Her nasılsa sürekli el altında olan bu
meyveleri de kendimce artık tropikalden saymıyorum.
Mevsimi ve bölgesine göre bazı meyveleri süper marketlerde
bulabilirsiniz. Ama başkent San Jose’deki geleneksel süper markette (benim için
burası bir kapalı pazar) hemen hemen hepsini bulabilirsiniz. İşte size ordan
bazı açıklamalı fotoğraflar; fiyatlarını da görün diye.
Süper Marketin Girişi-San Jose |
Cas: Ekşimsi mayhoş bir tadı var. Bu küçük meyveyi tuzlayarak yedikleri de oluyor. Ben pek hoşlanmadım.
Manzanna de agua: Manzanna elma anlamına geliyor, agua ise su. Gerçekten oldukça sulu olan bu meyve (özellikle diyetlerde çok yenmesi gerektiği söylenmişti bana) elmaya benziyor, fakat daha yumuşak ve tatlı. Çok sevdim!
Uchuva: Bunu tanıyoruz, bizde de altın çilek adıyla popüler olmuştu bir dönem.
Mamon: Casa benziyor, sanıyorum aynı aileden. Tatlı değil ama cas kadar nahoş bir tadı da yok.
Maranon: Bu meyvenin ucundan sarkan sert bölümü kuruyemiş gibi yeniyor. Meyvenin kendisi ise çoğunlukla yenmiyor, meyve sularında ya da benzer içeceklerde kullanılıyor. Denemedim!
Guanabana: Büyük olduğu için kesilerek de satılan bir meyve. Yeşil kabuğunun altı beyaz, yumuşak hatta hafif süngerimsi olup, tatlı denilebilecek bir kıvamda. Özellikle marmelatlarda çok kullanılıyor. Öyle ki bir ay boyunca her sabah kahvaltıda bu marmeladı yedim. Ve bence marmeladı, meyvenin kendisinden daha lezzetli!
Carambola: Bu meyve yenmiyor! Evet, aslında meyve sınıfında
ama yenmiyor. Meyve suyu yapılıyor ve çoğunlukla kokteylleri, tatlıları süslemek amacıyla birkaç dilim yanlarında servis ediliyor.
Guayaba: Ülkede ismini en cok duyduğum meyvelerden biri. Ama
sanırım benim yediğim yeterince olgunlaşmamıştı, bu nedenle tadı hakkındaki
yorumum yanıltıcı olabilir. Deneyin!
Caimito: Alışverişimiz esnasında önerilmeyen ve geçiştirilen
bu meyveyi de maalesef tatma şansım olmadı. Birşeylerin içinde mutlaka yemiş ya
da içmişimdir ancak haberim yok!
Jacote: Bu meyveyi görme şansım da olmadı! Sezonu değilmiş ne yapalım. Fakat çekirdekleri büyük olduğundan dolayı küçük çocuklara
yedirmediklerini biliyorum.
Nance: Tadını nahoş ve mayhoş ve baygın bulduğum küçük sarı meyvelerden biri daha. Meyve suları içinde tüketebiliyorum.
Pejibaye: Palmiye ağacının meyvesi. İçini açıp ikiye
böldükten sonra, üzerine mayonez döküp yiyorlar. Ayrıca her Ekim ayında Tucurrique’da bu meyvenin festivali
düzenleniyor. İki hafta süren bu festivalde, meyveyi içeren hemen herşey
(kekler, kokteyller vs) yapılıyor. Festivalle ve lokasyonla ilgili bilgiyi
aşağıda bulabilirsiniz:
Biraz da sebze…
Palmito: Palmiye ağacının iç kısmından ve bazen büyümekte
olan tomurcuklarından elde edilen bu bitki, meyve değil sebze sınıfına giriyor. Özellikle lazanya ve salatalara koyuyorlar.
Yemeği de yapılıyor ancak nasıl pişirildiğini bilmiyorum.
el palmito (beyaz kısa bitkiler) |
Yuca: Uzun süre sordum:” Bu salatanın içinde ne var? Bu
pürenin içinde ne var?” Yuca yanıtını çok duydum ve çeviri programları çaresiz
kalınca anladım ki tropikal, ülkeye özgü bir besinden söz ediyoruz. Ayrıca
yucanın cipsleri de var. Evet biz sadece patates cipsi yerken, Kosta Rikalılar
başka bitkileri de cipse alet ediyorlar. Hiç de fena olmuyor!
Plátano: Muzla nerdeyse aynı görünüme ve tabii ki aynı aileye sahip bu bitki el plátano verde (yeşil) ve el plátano maduro (olgun) olarak
ikiye ayrılıyor. El plátano verde, meyve yerine sebze kategorisine sokulmayı hakediyor. Çünkü her ne kadar, görünüşte muza
benzese de, muz gibi tatlı değil ve muz gibi tüketilmiyor. Kızartılarak
yemeklerin yanında servis ediliyor. Tipik bir Kosta Rika tabağında (casado)
görebileceğiniz bu meyve pardon sebzenin yuca gibi cipsleri de mevcut.
Ayrıca yine geleneksel bir yemek olan cevichenin de plátano
sosu kullanılarak hazırlananı mevcut:
ceviche de plátano.
El plátano maduro ise muz gibi tatlı olana verilen ad.
Peki birbirine bu kadar benzeyen bu meyvelerin yani plátano ile muzun ağaçları birbirinden nasıl ayrılıyor dersiniz? Şöyle: Eğer ağacın
yaprakları ikiye katlandığında, birbirinin üzerine tam oturuyorsa, yani
simetrikse, bu muz ağacı. Değilse plátano. Kosta Rikalılar için bu kadar basit.
Hazır konumuz yeme-içme iken ve San Jose pazarından(!) da bahsetmişken buradaki muhteşem bir lezzete de değinmek istiyorum. Helados de sorbetera.
Bu, bir çeşit ev yapımı dondurma. Tabeleya bakılırsa, tarifin keşfi 1901lere dayanıyor! Bundan emin olamam ama lezzetine kefil olurum! Fotoğraflardaki içi boş, tatlı da tuzlu olmayan bu çubuklarla da yenebiliyor. Dondurmayı, siparişin boyutlarına göre değişen bardaklarda veriyorlar. Daha önce tatmadığım çok tatlı bir lezzetti. Şiddetle tavsiye ederim.
Ve kakao… Kakaonun neye benzediğini burda çok tatlı bir Kosta Rikalı arkadaşımdan öğrendim ben. Aslında bitki fotoğraftaki gibi, üzerinde kahverengi çizgiler olan sarı sert bir kabuğa sahip. İkiye bölerek açtığınızda, içinden beyaz jelatinlerle kendilerini saklayan çekirdekler çıkıyor. Bu beyaz bölümü, ağzınızda emerek yok ediyorsunuz ve ağzınızda kalan badem görünümlü ve kabuklu fıstık gibi sert kabuklu bir çekirdek oluyor. Bu çekirdeğin içinden de tüm saflığıyla kakao çekirdekleri çıkıyor. İşte kakao, işte proses! Kakao çekirdeklerini evde kavurarak ve eriterek doğal çikolata yapabiliyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder