MOSKOVA’DA BİR SANATÇI: ZURAB TSERETELİ

MOSKOVA

Çehovskaya’da bir müze Moscow Museum of Modern Arts-MMOMA (Moskova Çağdaş Sanatlar Müzesi). Kalıcı çalışmaların yanı sıra birçok sergiye ev sahipliği yapan müzenin bahçesinde muhteşem güzellikte ve büyüklükte heykeller karşılıyor bizi. Bu bölümün kurucusu ve heykellerin sahibi Zurab Tsereteli, tartışmasız en ünlü Rus sanatçılarından biri. MMOMA’nın genel direktörlüğünü de oğlu yapıyor. Önce bahçede neler var bakalım:

Gürcistan asıllı Tsereteli, tanıdığım en yaratıcı sanatçılardan biri. Bronz heykellerinin yüzlerinde gerçek ifadeler var. Sanki gerçekten gözünüzün içine bakıyorlar. Ve insanoğlunun küçüklüğünü, acizliğini yüzümüze vurur gibi kocamanlar. İçimizden bir karakter, Zurab’ın ellerinde büyümüş, ve yaptığı iş her neyse ona devam ediyor. Gülümsüyor ya da birşeyler anlatıyor.

Şehrin önemli bir heykelinin yaratıcısı yine Tsereteli. Moskova Nehri ¹ ile beraber harika bir görüntü yaratan Peter the Great ² heykeli ³. Heykeltraşın, Zafer Parkı’nda ⁴ da heykelleri bulunuyor. Sanatçı hakkında detaylı bilgi için aşağıdaki web sitesinden yararlanabilirsiniz: http://www.tsereteli.ru/creation/

Müzeyi ve bahçesini gezdikten sonra müzenin hemen yanındaki Café Mart’da soluklanabilir ve çok lezzetli Gürcü yemekleri yiyebilirsiniz. - http://cafemart.ru

1.     Moskova Nehri, aslında gerçek bir nehir olmamakla birlikte sonradan doldurulmuş kanallardan oluşur ve tüm şehrin çevresinde döner. Nehirde bahar ve yaz aylarında yani nehrin donmadığı sezonlarda gemi turları düzenlenir. Hatta bu gemileri toplu taşıma gibi kullanarak bir yerden binip başka bir noktada inmek de mümkündür.

2.     Türkçeye Deli Petro olarak çevrilmiş aslında Rusların Muhteşem Peter olarak andıkları Rus çarı. Muhteşem Peter tarihi bilgilere göre biraz delidir, bu doğru. Bunun yanında da Rusya’da ilk donanmayı kuran, denizcilikle ilgilenen yenilikçi bir çardır. Bataklıktan St Petersburg şehrini kuran da yine kendisidir. Muhteşem Peter’dan önce böyle bir şehir yoktur. Deliliğinin yanı sıra acımasız olduğu da söylenebilir. Öyle ki sıfırdan inşa edilen St Petersburg şehrinde oldukça kötü şartlarda sayısız köle çalıştırılmış, kaçmaya çalışanları da burunlarını ya da kulaklarını, dilini kesmek gibi korkunç yöntemlerle cezalandırmıştır. Döneme göre büyük trajedidir ki eşi Elizabeth I’den ve başka kadınlardan hiç erkek çocuğu olmamıştır. Elizabeth I’in hikayesi ise, ayrı bir konudur.

3.     Bu heykel 94 m ile dünyadaki 8. uzun heykeldir.

4.     Zafer Parkı, Rusların 2. Dünya Savaşı’ndaki zaferlerini kutlayan ve kayıplarını kutsayan bir parktır. Parkta birçok heykel bulunmakla birlikte, bir de kapalı 2. Dünya Savaşı Müzesi yer almaktadır. Müze oldukça büyük olup savaşılan cephelere ve daha birçok konuya göre bölümlere ayrılmıştır (Örneğin Kaliningrad cephesi, soykırım bölümü vs.) ve içinde döneme ait herşeye, tüm bilgilere ulaşmak mümkündür. Öyle ki tüm öğrenciler, tarihlerini öğrenmeleri amacıyla buraya getirilerek, rehberler eşliğinde interaktif olarak eğitilir. Türkiye'de buna benzer, bu kadar eğitici öğretici bir Kurtuluş Savaşı müzesi bulunmayışı, kanımca çok büyük bir eksikliktir. Tarihi kitaplardan okumak yerine daha elle tutulur araçlar kullanarak öğrenmek daha kalıcı olmaktadır.