20 Eylül 2015 Pazar

SANTA CRUZ

KALİFORNİYA

Santa Cruz, San Jose’ye en yakın sahil demek. Diridon İstasyonu’ndan 17 numaralı otobüse biniyoruz ve yaklaşık bir saat sonra Santa Cruz’dayız.

Otobüsten inip doğruca ana plaja yürüyoruz. Şehrin sokak isimleri harika: Okyanus Sokak, Su Sokak, Nehir Sokak, Pasifik Sokak (Ocean St, Water St, River St, Pacific St)… Yani heryerden sular akıyor!

İhtiyacımız olan tam da bu; okyanus! Bu yıl şansım Pasifik’den yana açıldı. Plaj kalabalık, Eylül’ün ikinci yarısında olmamıza rağmen hava oldukça sıcak. İnce sarı kuma çıplak ayakla basmak mümkün değil. Okyanus kenarında oynayanlar, su kayağı yapanlar çok, ama yüzen kimse yok. Bunun nedeni dalgalar ve dalgaların nerde oluşturacağı belli olmayan girdaplar ile köpek balıkları olabilir. Konforlu yüzme açısından denize benzemiyor.

Fotoğraf: Özgür Keleş, Creative Commons
Sahilin hemen karşısında bir lunapark: Santa Cruz Beach Boardwalk. Çoluk çömbelek Cumartesi günü burda. Kendi çapında küçük bir roller coster olan Undertow’a binmenizi tavsiye ederim. (Bilet fiyatı 6 USD ve rahat binebilmeniz için eşyalarınızı koyabileceğiniz kilitli dolaplar mevcut) Sky Glidder ise bir çeşit teleferik. Bununla da okyanusu yanınıza, parkı altınıza alarak dolaşabilir, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. (Tek yön 4 USD)  Bir de Logger’s Revenge var. Suyun içinde dolaştıran ve bitişe yakın eğimiyle ıslanmanızı sağlayan bir kano. Bir zamanlar Tatilya’da da vardı, hatırlarsınız. Çocukluğumu hatırlattı... Detaylar burda: http://beachboardwalk.com/undertow/
Fotoğraf: Özgür KeleşCreative Commons
Fotoğraf: Özgür KeleşCreative Commons
Fotoğraf: Özgür KeleşCreative Commons
Santa Cruz’da bu hafta sonu Etnik Dans Festivali var. Gösteriler ve workshoplar Tannery Arts Center’da yapılıyor. Amatör ve küçük çaplı bir festival, ücretsiz. Afrika dansları, İngiliz halk dansları ve bir de modern dans performansı izliyoruz. Emek güzel ama yeterince doyurucu değil, daha ziyade sene sonu müsameresi gibi.

Bu kadar  zıplamaya coşmaya acıkıyoruz tabii. Durağımız Lillian’s İtalian Kitchen (Lillian’ın İtalyan Mutfağı). Küçük bir restoran olmasına ve boş masa kolay bulunmuyor. Rezervasyonumuz olmadığı için filmlerde gördüğümüz tipik bir Amerikan barında yarım saat birşeyler içerek oyalanmak durumunda kalıyoruz. Kalabalığa hak veriyoruz çünkü yemekler gerçekten güzel. Tavsiye edilen Sunday Gravy’i siz deneyip yazın! Biz Fettuccine Alfredo ve Penne Primavera yedik ve oldukça memnun kaldık. Porsiyonlar çok büyük, uyaralım.  Beyaz La Bastarda Pinot Grigio da fazla sek sevmeyenler için güzel bir şarap. Korkmayın dömisek de değil. Son olarak tiramisunun da başarılı olduğunu belirtelim. Hafif ve yormuyor.
Siz de menüye göz atmak isterseniz: http://www.lilliansitaliankitchen.com

Geldiğimiz gibi geri dönmeden önce şehir merkezinde de yürüyelim diyoruz. Yine ışıl ışıl bir cadde ve mağazalar, restoranlar, kafeler… Keyifli bir şehir turu…
Okyanus kokusu ve hafif kumlu dönüyoruz…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International License. Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.