İnsanları renklerine, dillerine, dinlerine göre ayırmak,
birini diğerine üstün saymak ya da özetle ırkçılık nasıl evrensel normlarda
kötü, olumsuz bir tutumsa, kadınları milliyetlerine göre değerlendirmek, birini
yüceltirken diğerini yerin dibine sokmak da aynı oranda yanlış bir tutumdur. Bu
yazıları paylaşma amacım mevcut yargılarla ilgili küçük bir farkındalık
yaratmaktır. Düzeltmek için, kendimizden başlamak için, önce kendimizi farkına
varmalıyız; öyle değil mi? Öyle. Bir silkelen, bir kendine gel uyarısı! Ben
yapmasam, sen yapmasan, kim yapacak? Hem zaten şuursuzluktan yani bir farkında
olmama durumundan değil mi bugün kadınların yaşadıkları, kadınlara yaşatılanlar?
Analiz tedavinin en önemli bölümü derler ya öyleyse bakalım
mevcut durumumuza istedim. Görelim ki iyileşelim, iyileştirelim,
güzelleştirelim…
Türk kadını ile Rus kadınını ya da herhangi başka bir
milletin kadınını kıyaslamak ve herhangi bir kadın hakkında çirkin söylemlerde
bulunmak takdir edersiniz ki hoş olmayan bir davranıştır. Her kadın güzeldir,
özeldir. Uyruğu, kökeni, dili ne olursa olsun bütün kadınlar renktir, ahenktir.
Koşullarını göz önünde bulundurmadan kadınları eleştirmek, ancak Afrika’da su
taşıyan kadınla Londra’da marketten su alan kadını kıyaslamak kadar doğru olur.
Kadınlar dünyayı güzelleştiren varlıklardır. Tüm kadınlar eşsiz, güçlü, zarif
ve parlaktır.
Kadınların kendi değerlerini farketmeleri, erkeklerin de
kendilerine gelmeleri dileğiyle…
Güneşli, mutlu yarınlar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder